Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | küçük bir bahçe | a small garden n. | ||
Tom has a small garden. Tom'un küçük bir bahçesi var. More Sentences |
||||
General | küçük bir bahçe | a little garden n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Botanic | ||
Botanic | küçük beyaz çiçekleri olan tek yıllık bodur bir bahçe otu | common chickweed n. |
Environment | ||
Environment | altında çalılar olmayan küçük bir ağaç içeren bahçe | woodlet n. |